Yıllardır Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün kaptanlığını yapan deneyimli sporcu IM Umut Atakişi ile sohbet ettik.

Fatma Koç Öztürk: Geride kalan beş turun ardından genel değerlendirmelerini bizimle paylaşır mısın?

Umut Atakişi: Bu sene Türkiye'de gördüğüm en kuvvetli lig olduğunu düşünüyorum. Çünkü sekiz, dokuz takımın birbirlerini yenebilecek güçte olduklarını gördüm. Bu sene çok güçlü bir takım kurduğumuz halde birçok maçta kesin kazanacağımızı düşünerek oynamıyoruz. En büyük rakibimizi İTÜ olarak görüyorum. Zaten şu anda ikimiz de tam puan ile yolumuza devam ediyoruz.

Shakhriyar bir sene bizim ana listemizde yer aldı fakat o sene oynamadı. Kendisiyle uzun yıllardır arkadaşız. Rauf ile de aynı şekilde. Azeri milli takımı ile ilişkilerim iyidir. Daha önce Vugar Gashimov' da kadromuzda yer almıştı. Bu sene birinci masamıza çok güçlü bir oyuncu almak istedik, kendisiyle irtibata geçtik. Sağ olsun bizi kırmadı ve kabul etti.

Bizim yıllardır iskelet bir kadromuz var. Fethi, Erhan, Kübra, Mert ile yıllardır aynı takımdayız. Son yıllarda bize katılan Cemil Can, Selim Çıtak (Selim daha önce de bizimle birlikteydi) ve Dragan Solak gibi oyuncular da artık bizim iskelet kadromuzda yer alıyorlar diyebilirim. Bu kadronun üzerine eksik olduğunu düşündüğümüz yerlere oyuncu transfer etmek istedik. Shakhriyar, Rauf ve bayan masaya da Mariya Muzychuk'u aldık.

Mariya 20 yaşında oynayabiliyor ama şu anda o masada Kübra'yı oynatıyoruz. Mariya'yı A takımda oynatıyoruz, seneye Kübra'nın 20 yaşı dolunca, Mariya 20 yaşta oynayabilecek. Böyle güzel bir opsiyonumuz var.

Aslında tam olarak ortadan kalkmadı. Sadece bayanlar birbirleriyle oynamıyorlar. Bence bu yeni sistem çok güzel, çünkü yalnızca bayan masa yapıp birbirleriyle oynatsaydık bu bayan masanın bir anlamı olmazdı. Sadece yabancılara para verip birebirleriyle oynatmış olurduk. Bu da bence Türk satrancına hiçbir fayda sağlamıyordu. Ama şu anki sistem çok çok iyi bence. Herkes ratingine göre oynuyor.

Hepsi çok iyi takım oyuncuları. Takımı gerçekten önemseyen insanlar. Çünkü liglerde benim dikkatimi çeken en önemli durumlardan birisi yabancı oyuncuların bireysel oynamalarıdır. Bizim takımımıza transfer olan oyuncular gerçekten takım ruhunu ve olgusunu çok iyi anlayan insanlar. Bu da bizim için çok sevindirici bir şey.

Her maç öncesi toplantılar yapıyoruz. Bu toplantılar ciddi havalarda geçmiyor. Son derece eğlenceli vakit geçiriyoruz. Maçlarımızı analiz ediyor, sohbet ediyor, gülüyor ve eğleniyoruz. Bir sonraki maçımıza hazırlanıyoruz. Rakiplerimize iyice baktıktan sonra kadromuza karar veriyoruz. Sanıyorum hiçbir yabancı oyuncu da kadromuzda yer alan Türk oyuncu da BJK'dan şikayetçi olmamıştır.

Tabii ki ufak tefek eksiklikler olmuştur ama her sene daha iyiye gittiğini düşünüyorum. Bir dahaki sene daha da güzel olacaktır. Tabii ki biz bunları kulüpler birliğinde konuşuyoruz. Fikirlerimizi federasyona iletiyoruz. Onlarda son sene özellikle kulüpler birliğinin düşüncelerini ciddiye aldılar. Ligin sistemi değişti. Bundan sonraki senelerde de lig giderek güçlenecektir. Ama tabii ki şu eksik her zaman var; Beşiktaş dışında Fenerbahçe, Galatarasay gibi büyük kulüplerin bu lige girmesi lazım. Bu Türkiye liginin kalitesini çok arttırır ve sponsorların ilgisini çeker. Sürekli basında satrancın çok fazla yer bulmadığından yakınıyoruz. Böylece bu da bu şikâyetlerimize bir cevap olur. Aslında bana göre en büyük basın internettir. İnternette de satrancın son derece iyi reklamı yapılıyor bana göre. Şu anda Ntv spor ve Lig radyo hemen her gün satranç ligi haberlerine yer veriyorlar. Bu çok büyük bir adım. Her şey çok daha iyiye gidecektir.

Son olarak neler eklersin?

Dediğim gibi şampiyonlukta İTÜ ile çekişiriz. Ben aslında Pera ve İSEK'i de şampiyon olabilecek takımlar arasında görüyordum. Fakat yine en büyük rakibimizin İTÜ olduğunun farkındaydık. İTÜ maçı çok stresli geçecek. Maçın sabah 10.00'da olması bizim için biraz sıkıntılı olabilir. Ona göre önlemlerimizi alarak boş günü iyi değerlendirerek hazırlığımızı en iyi şekilde yapacağız.